24 Şubat 2014 Pazartesi

Mustafa Kemal ATA-TÜRK

O'nun zamanında Türkiye'de; 
İnsan Hakları, Özgürlük, Güvenlik, Adalet Ahlâkı, Hâkim ve hükümran Cumhuriyet, de'Facto Demokrasi ve gerçekten Hukuk vardı!..

14 Şubat 2014 Cuma

HASAN KORKMAZCAN: Kumpasta TBMM görevini yapmalı!..

Kumpasta TBMM görevini yapmalı
TBMM eski Başkanvekili Korkmazcan, “Siyasi sorunlar siyasi araçlarla çözülür. Kumpas davalar konusunda görev Meclis’e düşmektedir” dedi.
ANKARA- TPB Onursal Başkanı Hasan Korkmazcan, kumpas davalar konusunda TBMM’yi göreve çağırdı. Gündeme dair çok önemli açıklamalarda bulunan Korkmazcan açıklamasında “Siyasi sorunlar siyasi araçlarla çözülür’’ diyerek ‘’kumpas davalar” konusunda görevin TBMM’ye düştüğünü söyledi.
TBMM Eski Başkanvekili Hasan Korkmazcan açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 'Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy ve benzeri siyasi davaların, itirafçıların deyimiyle birer kumpas, tertip ve komplo' olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Bu itirafları destekleyen maddi kanıtlar, resmi raporlarla sabit hale gelmiştir. Bu durumda, bu davalarda yargılanmakta olan veya haklarında kesinleşmiş hüküm bulunanların suçsuzlukları, kamuoyunda tartışılmaz konuma dönüşmüştür.
Sürecin, mağdurların ihlal edilen hakları dışında, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk yargısının ve Türk Ordusunun itibarlarına bir saldırı olduğu da açıklığa kavuşmuştur. Geride kalan hukuka aykırı uygulamalar safhasının, Türk Devletine yönelik çok yönlü bir saldırının yargı eliyle yürütülmesi olduğundan artık kuşku duyulamaz. Böyle bir saldırının, sanki ortada normal işleyen bir yargı süreci varmış gibi değerlendirilmesi kabul edilemez. Mağdurların şahsında, onların mensup olduğu kurumlar ve esas olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti tertip hedefi yapılmıştır. Uygulamaların hukuk dışına çıkmasından beri ve özellikle Sayın Haberal'ın tutuklandığı günden itibaren, konunun, TBMM tarafından ele alınması ve yasama tasarruflarıyla soruna çözüm bulunması gerektiğini ifade ettim.
TBMM Başkanı, Başbakan ve sırasıyla 3 Adalet Bakanı ve muhalefet liderlerinin değerlendirmeleri, aynı ortak noktada buluşmaktadır: 'Davalar kirli bir siyasi tertiptir.' Bu şartlar altında, siyasi sorunların siyasi araçlarla çözülmesi ilkesi çerçevesinde yasama araçlarının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Türk Milletinin, TBMM'den acilen beklediği çözüm, ülkemize ve devletimizin kurumlarına yönelik bu karanlık saldırının durdurulmasıdır. Saldırı mağdurları hakkındaki tutukluluklar, yargılamalar ve yargı hükümleri ortadan kaldırılmalıdır. İkinci olarak bütün mağdur vatanseverler kesintiye uğrayan görevlerine iade edilmeli ve onların mesleki ve kişisel zararları tazmin edilmelidir.
Üçüncü olarak bu karanlık tertiplerin iç ve dış failleri ve işbirlikçileri cezalandırılmalıdır. Sorun artık adliye koridorları ve mahkeme salonlarında sonlandırılamayacak, bir milli felaket haline gelmiştir. Hiç kimse Türk Milletinin duyarlılığını başka amaçlar ve hesaplar için kullanmaya kalkışmamalıdır. Beklentilerin aciliyeti, başka suçların örtülmesi heveslerine yol açmamalıdır. Vatanseverleri rehine konumuna getirerek paralel çıkarlar aranmamalıdır. Hukuk içi çözüm görüntüsü altında, yasadışı tertiplere, hukuki kılıflar ve meşruiyet değerleri yüklenmeye girişilmemelidir. Milletçe gözümüz, itiraflarla hesaplaşılması kaçınılmaz duruma gelen 'kumpas sürecinin' üzerindedir. Beklemiyoruz, 'derhal çözüm!' diyoruz. Sonra Türk milleti benzer felaketleri bir daha yaşamamanın önlemlerini alacaktır.