7 Kasım 2014 Cuma

BU BİR VAHŞET VE DALÂLET; EKOLOJİ VANDALLIĞI, VATAN VE İNSANLIĞA İHANETTİR...

Köylüler barakaya kapatıldı, 6 bin zeytin ağacı kesildi!
Manisa'nın Soma ilçesi Yırca Mahallesi'nde termik santral yapılmaya çalışılan arazide Kolin Grubu'nun özel güvenlik elemanları nöbet tutan mahalleliyi barakaya kapattı. İş makinaları ile 6 bin zeytin ağacı kesildi
Kolin Grubu, dün saat 20.00 sıralarında, santralin yapılacağı Yırca Mahallesi’ndeki zeytinliklerin bulunduğu bölgeye ağaç kesimi yapmak üzere iki otobüs dolusu özel güvenlik görevlisi ile birlikte iş makinelerini gönderdi. Bu sırada bölgedeki zeytin ağaçlarının kesilmemesi için 16 gündür nöbet tutan yakınlarına yemek getiren aralarında kadınların da bulunduğu mahalle sakinleri, tepki gösterip engel olmak istedi. Tel örgülerle çevrili alana girişine izin verilmeyen mahalleliler ile termik santrali inşa edecek firmanın özel güvenlik görevlileri arasında tartışma çıktı. Tartışma özel güvenlik görevlileri ile mahalleliler arasında arbedeye dönüştü.
KÖYLÜLER KELEPÇELENİP BARAKAYA AKAPATILDI
Yaşanan arbedede, mahalle sakinlerinden Mehmet Öksüz, Kamile Çiftçi, Kerem Özkılınç ile Yırca’da zeytinliği bulunan Avukat Hasan Namak, özel güvenlik görevlileri tarafından kelepçelendi.
Karga tulumba bir kamyonete bindirilen 4 kişi iddiaya göre, inşaat sahasına yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki Kül Barajı olarak kullanılan mevkideki bir barakaya kapatıldı.
Özel güvenlik görevlilerinin arbede sırasında kullandığı ileri sürülen gaz fişeğinin kapsülünün isabet etmesi sonucu mahallelilerden Emin Özkılınç, başından yaralandı. Özkılınç, Beşyol Devlet Hastanesi’nde ayakta tedavi edildi.
Arbede sırasında bekçi kulübesi ile alanda bulunan bir aracın camları da kırıldı. Mahalle sakinlerinin alana girmelerine izin verilmezken, olay yerine jandarma ekipleri sevk edildi. Olaylar saat 03.00’e kadar sürdü.
MUHTAR AKIN: 6 BİN ZEYTİN AĞACI KESİLDİ
3 saat sonra da dozerlerle termik santralin yapılacağı alana girilip, aralarında hasat edilmemiş asırlık olanların da bulunduğu zeytin ağaçları kökünden söküldü. Takviye olarak jiletli tellerle çevrilen alanda termik santrali inşa edecek şirketin özel güvenlik görevlileri etten duvar örerek nöbet tutan mahalle sakinlerinin alana girişini engelledi.
Ağaçlar kesildikten sonra olay yerine giden jandarma ekiplerine, köylüler tepki gösterdi. Yırca Köyü Muhtarı Mustafa Akın "Kesilecek ağaç kalmadı, 6 bin zeytin ağacı kesildi gitti" dedi.
KÖYLÜLER YOLU KAPATTI
Mahalle sakinleri ve çevreciler, santral yapılması düşünülen bölgeye giden yolu sabah trafiğe kapattı. Jandarma yolu açmaları için köylüleri uyardı. Ancak köylüler, jandarmayı dinlemedi.
Soma Kaymakamı Bahattin Atçı da köylüleri ikna etmek için olay yerine geldi. Köylüler Kaymakam Atçı’ya, "Bu devlet bu sabah neredeydi? Burada devlet yoktu. Santrali yapacak şirket, jandarmalara rağmen ağaçları kesti. Burada dedelerimizden kalan asırlık ağaçlar vardı. Bu ağaçların hepsi katledildi. Bir zeytin ağacı 20 yılda yetişiyor. Biz şimdi ne yapacağız?" dedi.
'YERDEYKEN BİLE SALDIRDILAR'
Köylülerin bekleyişi sürerken, akşam yaşanan arbedede kelepçelenip götürülen ve ağaçların kesilmesinden sonra serbest bırakılan Turgutlu Çevre Platformu üyesi avukat Hasan Namak, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Yırca’da köylülerden kiraladığım 6 dönüm kadar zeytinliğim var. Ağaçların kesilmemesi için bir süredir çadırda yatıp, nöbet tutuyorum. Akşam ziyaretime gelen misafirlerim vardı. Ancak, santrali yapacak şirketin özel güvenlik görevlileri içeri almadı. Bu nedenle çıkan tartışma, arbedeye dönüştü. Bunun üzerine kendimizi hep beraber yere atıp, bekledik. Etkisiz halde olmamıza rağmen özel güvenlikler, üzerimize saldırdı. Olayların başlamasından 2 saat sonra gelen jandarmalar, müdahale edip, darp edilmemizi önledi. Gerginlik yatışınca jandarma bölgeden ayrılmak istedi. Ancak, Kolin Grubu’nun özel güvenlik görevlileri yine bize saldırmaya kalktı. Bağrışmamız üzerine jandarma geri dönmek zorunda kaldı. Bu dört kez böyle tekrar etti. Savcıyla telefonda görüşüp, ağaçların ve kendimizin can güvenliğinin olmadığını söylemek istedik ancak bu da mümkün olmadı. Gecenin ilerleyen saatlerinde jandarma, ’Şu an ağaç kesimi yok. Sabah kaymakam, savcı ve diğer yerel yöneticilerle görüşüp, orta yolu bulursunuz. Ancak, şimdi siz içeri girin, arkadaşlarınız dışarıda kalsın. Bu sorunda şimdilik böyle çözülsün’ dedi. Bunun üzerine çadıra gidip yattım. Ancak, bir süre sonra ne olduğunu anlayamadan, 10-15 kadar özel güvenlik müdahalesiyle karşılaşıp, karga tulumba uyku tulumum içinde beni götürdüler. Ardından iş makineleriyle arazilere girip, zeytin ağaçlarını katlettiler."
CHP’Lİ ÖZEL: HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ
Haberin devamı için ikinci sayfaya geçiniz
Köylüler barakaya kapatıldı, 6 bin zeytin ağacı kesildi!
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Manisa’nın Soma ilçesi Yırca Mahallesi’nde kolin Grubu tarafından termik santral kurulması planlanan alanda bu sabah tüm zeytin ağaçlarının kesilmesine ve köylülere yapılan müdahaleye tepki gösterdi. Özel, "Yırcalılar’a, zeytinliklere, hukuku ayaklar altına alarak yapılan vicdanlarımızı sızlatan bu müdahaleye, bu zihniyete yazıklar olsun?" dedi.
Milletvekili Özel, santralin kurulacağı alanda etrafı tel örgülerle çevrili olan ve köylülerin her gece başında nöbet tuttuğu kalan, 6 bin ağacın da bu sabah ani bir baskınla kesildiğini belirtip, "Haksız, hukuksuz bir şekilde Yırcalıların gözü gibi baktığı, 17 Eylül’den bu yana da korumak için savaşını verdiği toplam 6 bin zeytin ağacı katledildi. Mahkeme arifesinde, Yırca’da kesilecek hiçbir ağaç kalmadı. Şimdi, Danıştay, ’Kamulaştırma dursun’ derse bu kesilen ağaçları vali mi kaymakam mı geri verecek?" dedi.
Müdahaleler sırasında sadece zeytin ağaçlarına değil, insanlara da biber gazı ve copla saldırıldığına dikkati çeken Özgür Özel, şunları söyledi:
"Çok sayıda kişi yaralandı. Orayı korumak isteyen bir avukat, özel güvenlik görevlileri tarafından zorla 5 kilometre ötede bir yerde tutuldu. Bugün Malatya’da olmam nedeniyle Yırca’ya yetişemedim. Ama telefonda duyduğum teyzelerin çığlıkları, ağlamaları da ömürüm boyunca unutamayacağımız bir acıyı yaşattı. 16 Ekim günü Manisa Valiliği önünde Yırcalılar ile birlikte yaptığımız basın açıklamasında makama vekalet eden vali yardımcısına 70 yaşında bir amcanın söylediği şu sözleri hiç unutmayacağız, ’Askere çağırdınız geldik. Vergi istediniz verdik. Elektriği 3 gün geç ödemesem kesersiniz. Madem siz devletsiniz. Şimdi bize sahip çıkmayacaksanız ne zaman çıkıverceksiniz?’ İşte bu sözler AKP’nin vatandaşla devlet ilişkisini ne hale getirdiğini gösteriyor."
Yetkililerin köylülere hak, Kolin Şirketi’ne de yol verdiğini söyleyen Özgür Özel, "İdareciler adeta ’tavşana kaç, tazıya tut’ misali herkesi kandırdı. Şimdilik, bu mücadele zeytinler için kaybedilmiş olabilir ama Yırca’dan kolektif bir mücadele ruhu yükseldi. Eninde sonunda da kazanan bu mücadele ruhu olacak. Unutmamalı ki dün gece yaşananların bugün olmazsa yarın ama mutlaka hesabını soracağız. AKP’ye ve hükümete güvenerek kamu görevini aksatanlar da elbet birer birer hesabını verecekler" diye konuştu.
GRENPEACE’DEN TEPKİ
Greenpeace avukatı Deniz Bayram, konuyla ilgili olarak, "Güvenlik güçlerinin Yırca’daki köylülere uyguladığı şiddet ve Kolin Şirketi’nin zeytinlikleri yasalara aykırı bir şekilde yok etmiş olması kabul edilemez" dedi.
Kömür yatırımcılarının sadece zeytin ağaçlarını kesmekle kalmadıklarını belirten Bayram, "Gelecek nesillerin sağlığı ile oynuyor. Greenpeace olarak, bu süreçte köylülerin yanında olmaya devam edeceğiz, hukuki mücadele de devam edecek"  diye konuştu.
***
Zeytin Ağaçlarına Kıymayın!...
Eğitimci, Şair - Yazar
ARZU KÖK
Arzu Kök
“Manisa'nın Soma İlçesi Yırca Mahallesi'nde, yapılacak olan termik santralin kurulacağı alandaki zeytin ağaçları, bu sabaha karşı dozerlerle söküldü. Engel olmaya çalışanlar ise tartaklandı. “ Termik santral için yüzyıllık zeytin ağaçları sökülüyor, insanlar dövülüyor. Doğaya ve insanlığa ihanet değil de nedir bu?
Zeytin ağacı = Ölmez Ağacı = Sonsuzluğun Simgesi olarak adlandırılır bu ağaç. 3 büyük dinde geçen Zeytin Ağacı için söylenen ilk Latince cümle:  “olea prima arborum umnium est” yani “Zeytin bütün ağaçların ilkidir” Ve o,  yeryüzündeki ağaçların en uzun yaşayanıdır. İnsanlığın yaralarını iyi edecek merhemdir o. Lezzetli, bol enerjili besin maddesidir. Ve Karanlıkları aydınlatacak bir alevdir. 
Herkül’ün silahı  “Zeytin Dalı”ndan yapılmıştı. Zeytin Ağacını kesmek günahların en büyük olanıydı. Mısırlıların zeytin ağacının yapraklarını ezerek elde ettikleri, krallarını mumyalamakta kullandıkları kıymetli yağ... Sezar’ın Tacı da Zeytin dalındandı. Yapılan müsabakalarda kazanan sporculara Zeus’un kutsal korusundan alınan Zeytin Dallarından yapılan taç takılırdı. Ayrıca Kazanan Atletlere 140 Amfora Zeytinyağı verilirdi. Zeytinyağı, maddi zenginlik ve sağlık kaynağıydı. 
Yaşamın sürekliliğini gösteren ağaç... Barış, sevgi, dostluk, sağlık, zafer, ölümsüzlük, bilgelik, akıl, başarı ve adalet simgesi... İşte bu yüce ağaç, gövdesi kurusa bile köklerinden yeniden filizlenir. Ve yaz - kış daima yeşildir zeytin ağacı...
Hâkimler Kitabı'nda geçen bir öykü, ağaçların kendilerine kral seçmek için ilk olarak zeytin ağacına başvurduklarından bahseder: "Vaktiyle ağaçlar, kendilerine kral meshetmek için gittiler ve zeytin ağacına dediler: Bize kral ol. Ve zeytin ağacı onlara dedi: Allah'ın ve insanın bende sena ettikleri (övdükleri) yağımı bırakayım ve ağaçlar üzerinde sallanmaya mı gideyim?" Zeytin ağacından "hayır" yanıtını alırlar. Çünkü o insanlığa hizmeti görev kabul etmiştir. Başka şeyde gözü yoktur. Şimdi ise bu kutsal ağacı kesmek için, üstelik doğaya aşırı derecede zarar verecek, doğanın ve o bölgedeki belki de insanların yok olmasına neden olacak bir Termik Santral için kıyılıyor bu ağaçlara. Değer mi?
Tapusu köylülerin elinde olmasına rağmen zeytin ağaçlarının olduğu araziler köylü geçişine engellenmiş. Zeytin ağaçlarına ve arazisine sahip çıkmak isteyen köylü ise darp edilmektedir. Üstelik devlet buna seyirci kalmaktadır. Arazisine sahip çıkmak isteyen köylü darp ediliyor bir de kelepçeleniyor, hukuk ayaklar altında çiğneniyor ve devlet sessiz. Şirket nasıl ve hangi gücü arkasına almış ki böyle pervasızca hareket edebiliyor? Ahmet Arif’in şiirinde dediği gibi Yırca’da taşları bağlamışlar, köpekler başıboş geziyor. 
Soma’da tam bir hukuksuzluk hali, yargısal körlük yaşanıyor. Acele kamulaştırma, bütün her şeyin mutlak kararı gibi gösteriliyor. İlçe Tarım Müdürlüğü, kendilerinin zeytin kesme izni vermediğini söylüyor. Soma ve Manisa belediyeleri, bölgenin planlarında tarım alanı olarak geçtiğini belirtiyor. Yani orada ancak zeytincilik yapabilir deniyor. Ancak vali, kaymakam, savcının tutumu nedeniyle jandarmanın da elini kolunu bağlayan bir idari zafiyet var. Devlet köylüye sahip çıkmıyor. Oysa Atatürk “Köylü milletin efendisidir” demişti. Ve bugün gelirken “Milletin hizmetkarı olacağız” sloganı gelenler milletin efendisi köylüye her türlü eziyeti reva görüyor.
O bölge 1. sınıf tarım arazisi olarak geçiyor. Soma’nın oksijen kaynağı aynı zamanda o zeytin ağaçları. Şimdi onları keserek o bölgeyi nefessiz bırakmak, hatta daha da beteri yok etmek istiyorlar.  Bu şirket ve diğerleri yaşamı tehdit ediyorlar ve devlet bunlara kol kanat geriyor. Bu güzelim ülkenin doğası ve insanları yok olsa kimsenin umurunda olmayacak gibi.  Umarım ki bu gidişe bir son verilir. Termik santralı yerine neden rüzgar santraları yapılmıyor? Neden doğaya, insanlara zarar vermeyecek yöntemler devreye sokulmuyor? Bu güzelim ülkeden ve insanlarından bu kadar mı nefret ediliyor?
İlerleme zannediliyor bu yapılanlar. Oysa asıl ilerleme doğaya tek bir zarar vermemektir. Evet elektrik üretilmelidir ama tek bir ağaç kesilmeden, tek bir nehir yok edilmeden. Ki doğa bize bunu yapmamız için türlü imkanlar vermiş. Rüzgar enerjisinden faydalanabiliriz. Güneş enerjisinden faydalanabiliriz. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili, dalgalardan faydalanabiliriz. Ama ne yapılıyor ülkemizde ha bre termik santral açılıyor, yapılıyor. Üstelik termik santrallerin doğaya, bulunduğu bölgedeki insanlığa zararları bilinmesine rağmen.
Unutulmasın ki kesilenler zeytin ağacıdır ve mitoloji zeytin ağacına zarar verenlerin kaderini çok iyi anlatmıştır. Rant uğruna insanlığa ve doğaya zarar verenler kendilerine ve çocuklarına da büyük zararlar verdiklerinin farkındalar mı acaba? Zeytin ağaçlarını kesmeyin efendiler. Doğaya kıymayın. Köylülere kıymayın efendiler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder