Köylüler barakaya kapatıldı, 6 bin zeytin ağacı kesildi!
Manisa'nın Soma ilçesi Yırca Mahallesi'nde termik santral
yapılmaya çalışılan arazide Kolin Grubu'nun özel güvenlik elemanları nöbet
tutan mahalleliyi barakaya kapattı. İş makinaları ile 6 bin zeytin ağacı
kesildi
Kolin Grubu, dün saat 20.00 sıralarında, santralin
yapılacağı Yırca Mahallesi’ndeki zeytinliklerin bulunduğu bölgeye ağaç kesimi
yapmak üzere iki otobüs dolusu özel güvenlik görevlisi ile birlikte iş
makinelerini gönderdi. Bu sırada bölgedeki zeytin ağaçlarının kesilmemesi için
16 gündür nöbet tutan yakınlarına yemek getiren aralarında kadınların da
bulunduğu mahalle sakinleri, tepki gösterip engel olmak istedi. Tel örgülerle
çevrili alana girişine izin verilmeyen mahalleliler ile termik santrali inşa
edecek firmanın özel güvenlik görevlileri arasında tartışma çıktı. Tartışma
özel güvenlik görevlileri ile mahalleliler arasında arbedeye dönüştü.
KÖYLÜLER KELEPÇELENİP BARAKAYA AKAPATILDI
Yaşanan arbedede, mahalle sakinlerinden Mehmet Öksüz, Kamile
Çiftçi, Kerem Özkılınç ile Yırca’da zeytinliği bulunan Avukat Hasan Namak, özel
güvenlik görevlileri tarafından kelepçelendi.
Karga tulumba bir kamyonete bindirilen 4 kişi iddiaya göre,
inşaat sahasına yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaki Kül Barajı olarak kullanılan
mevkideki bir barakaya kapatıldı.
Özel güvenlik görevlilerinin arbede sırasında kullandığı
ileri sürülen gaz fişeğinin kapsülünün isabet etmesi sonucu mahallelilerden
Emin Özkılınç, başından yaralandı. Özkılınç, Beşyol Devlet Hastanesi’nde ayakta
tedavi edildi.
Arbede sırasında bekçi kulübesi ile alanda bulunan bir
aracın camları da kırıldı. Mahalle sakinlerinin alana girmelerine izin
verilmezken, olay yerine jandarma ekipleri sevk edildi. Olaylar saat 03.00’e
kadar sürdü.
MUHTAR AKIN: 6 BİN ZEYTİN AĞACI KESİLDİ
3 saat sonra da dozerlerle termik santralin yapılacağı alana
girilip, aralarında hasat edilmemiş asırlık olanların da bulunduğu zeytin
ağaçları kökünden söküldü. Takviye olarak jiletli tellerle çevrilen alanda
termik santrali inşa edecek şirketin özel güvenlik görevlileri etten duvar
örerek nöbet tutan mahalle sakinlerinin alana girişini engelledi.
Ağaçlar kesildikten sonra olay yerine giden jandarma
ekiplerine, köylüler tepki gösterdi. Yırca Köyü Muhtarı Mustafa Akın
"Kesilecek ağaç kalmadı, 6 bin zeytin ağacı kesildi gitti" dedi.
KÖYLÜLER YOLU KAPATTI
Mahalle sakinleri ve çevreciler, santral yapılması düşünülen
bölgeye giden yolu sabah trafiğe kapattı. Jandarma yolu açmaları için köylüleri
uyardı. Ancak köylüler, jandarmayı dinlemedi.
Soma Kaymakamı Bahattin Atçı da köylüleri ikna etmek için
olay yerine geldi. Köylüler Kaymakam Atçı’ya, "Bu devlet bu sabah
neredeydi? Burada devlet yoktu. Santrali yapacak şirket, jandarmalara rağmen
ağaçları kesti. Burada dedelerimizden kalan asırlık ağaçlar vardı. Bu ağaçların
hepsi katledildi. Bir zeytin ağacı 20 yılda yetişiyor. Biz şimdi ne
yapacağız?" dedi.
'YERDEYKEN BİLE SALDIRDILAR'
Köylülerin bekleyişi sürerken, akşam yaşanan arbedede
kelepçelenip götürülen ve ağaçların kesilmesinden sonra serbest bırakılan
Turgutlu Çevre Platformu üyesi avukat Hasan Namak, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Yırca’da köylülerden kiraladığım 6 dönüm kadar
zeytinliğim var. Ağaçların kesilmemesi için bir süredir çadırda yatıp, nöbet
tutuyorum. Akşam ziyaretime gelen misafirlerim vardı. Ancak, santrali yapacak
şirketin özel güvenlik görevlileri içeri almadı. Bu nedenle çıkan tartışma,
arbedeye dönüştü. Bunun üzerine kendimizi hep beraber yere atıp, bekledik.
Etkisiz halde olmamıza rağmen özel güvenlikler, üzerimize saldırdı. Olayların
başlamasından 2 saat sonra gelen jandarmalar, müdahale edip, darp edilmemizi
önledi. Gerginlik yatışınca jandarma bölgeden ayrılmak istedi. Ancak, Kolin
Grubu’nun özel güvenlik görevlileri yine bize saldırmaya kalktı. Bağrışmamız
üzerine jandarma geri dönmek zorunda kaldı. Bu dört kez böyle tekrar etti.
Savcıyla telefonda görüşüp, ağaçların ve kendimizin can güvenliğinin olmadığını
söylemek istedik ancak bu da mümkün olmadı. Gecenin ilerleyen saatlerinde
jandarma, ’Şu an ağaç kesimi yok. Sabah kaymakam, savcı ve diğer yerel
yöneticilerle görüşüp, orta yolu bulursunuz. Ancak, şimdi siz içeri girin,
arkadaşlarınız dışarıda kalsın. Bu sorunda şimdilik böyle çözülsün’ dedi. Bunun
üzerine çadıra gidip yattım. Ancak, bir süre sonra ne olduğunu anlayamadan,
10-15 kadar özel güvenlik müdahalesiyle karşılaşıp, karga tulumba uyku tulumum
içinde beni götürdüler. Ardından iş makineleriyle arazilere girip, zeytin
ağaçlarını katlettiler."
CHP’Lİ ÖZEL: HESABINI MUTLAKA SORACAĞIZ
Haberin devamı için ikinci sayfaya geçiniz
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Manisa’nın Soma ilçesi
Yırca Mahallesi’nde kolin Grubu tarafından termik santral kurulması planlanan
alanda bu sabah tüm zeytin ağaçlarının kesilmesine ve köylülere yapılan
müdahaleye tepki gösterdi. Özel, "Yırcalılar’a, zeytinliklere, hukuku
ayaklar altına alarak yapılan vicdanlarımızı sızlatan bu müdahaleye, bu
zihniyete yazıklar olsun?" dedi.
Milletvekili Özel, santralin kurulacağı alanda etrafı tel
örgülerle çevrili olan ve köylülerin her gece başında nöbet tuttuğu kalan, 6
bin ağacın da bu sabah ani bir baskınla kesildiğini belirtip, "Haksız,
hukuksuz bir şekilde Yırcalıların gözü gibi baktığı, 17 Eylül’den bu yana da
korumak için savaşını verdiği toplam 6 bin zeytin ağacı katledildi. Mahkeme
arifesinde, Yırca’da kesilecek hiçbir ağaç kalmadı. Şimdi, Danıştay,
’Kamulaştırma dursun’ derse bu kesilen ağaçları vali mi kaymakam mı geri
verecek?" dedi.
Müdahaleler sırasında sadece zeytin ağaçlarına değil,
insanlara da biber gazı ve copla saldırıldığına dikkati çeken Özgür Özel,
şunları söyledi:
"Çok sayıda kişi yaralandı. Orayı korumak isteyen bir
avukat, özel güvenlik görevlileri tarafından zorla 5 kilometre ötede bir yerde
tutuldu. Bugün Malatya’da olmam nedeniyle Yırca’ya yetişemedim. Ama telefonda
duyduğum teyzelerin çığlıkları, ağlamaları da ömürüm boyunca unutamayacağımız
bir acıyı yaşattı. 16 Ekim günü Manisa Valiliği önünde Yırcalılar ile birlikte
yaptığımız basın açıklamasında makama vekalet eden vali yardımcısına 70 yaşında
bir amcanın söylediği şu sözleri hiç unutmayacağız, ’Askere çağırdınız geldik.
Vergi istediniz verdik. Elektriği 3 gün geç ödemesem kesersiniz. Madem siz
devletsiniz. Şimdi bize sahip çıkmayacaksanız ne zaman çıkıverceksiniz?’ İşte
bu sözler AKP’nin vatandaşla devlet ilişkisini ne hale getirdiğini
gösteriyor."
Yetkililerin köylülere hak, Kolin Şirketi’ne de yol verdiğini
söyleyen Özgür Özel, "İdareciler adeta ’tavşana kaç, tazıya tut’ misali
herkesi kandırdı. Şimdilik, bu mücadele zeytinler için kaybedilmiş olabilir ama
Yırca’dan kolektif bir mücadele ruhu yükseldi. Eninde sonunda da kazanan bu
mücadele ruhu olacak. Unutmamalı ki dün gece yaşananların bugün olmazsa yarın
ama mutlaka hesabını soracağız. AKP’ye ve hükümete güvenerek kamu görevini
aksatanlar da elbet birer birer hesabını verecekler" diye konuştu.
GRENPEACE’DEN TEPKİ
Greenpeace avukatı Deniz Bayram, konuyla ilgili olarak,
"Güvenlik güçlerinin Yırca’daki köylülere uyguladığı şiddet ve Kolin
Şirketi’nin zeytinlikleri yasalara aykırı bir şekilde yok etmiş olması kabul
edilemez" dedi.
Kömür yatırımcılarının sadece zeytin ağaçlarını kesmekle
kalmadıklarını belirten Bayram, "Gelecek nesillerin sağlığı ile oynuyor.
Greenpeace olarak, bu süreçte köylülerin yanında olmaya devam edeceğiz, hukuki
mücadele de devam edecek" diye konuştu.
***
“Manisa'nın Soma İlçesi Yırca Mahallesi'nde, yapılacak olan
termik santralin kurulacağı alandaki zeytin ağaçları, bu sabaha karşı
dozerlerle söküldü. Engel olmaya çalışanlar ise tartaklandı. “ Termik santral
için yüzyıllık zeytin ağaçları sökülüyor, insanlar dövülüyor. Doğaya ve
insanlığa ihanet değil de nedir bu?
Zeytin ağacı = Ölmez Ağacı = Sonsuzluğun Simgesi olarak
adlandırılır bu ağaç. 3 büyük dinde geçen Zeytin Ağacı için söylenen
ilk Latince cümle: “olea prima arborum umnium est” yani “Zeytin
bütün ağaçların ilkidir” Ve o, yeryüzündeki ağaçların en uzun
yaşayanıdır. İnsanlığın yaralarını iyi edecek merhemdir o. Lezzetli, bol
enerjili besin maddesidir. Ve Karanlıkları aydınlatacak bir alevdir.
Herkül’ün silahı “Zeytin Dalı”ndan yapılmıştı. Zeytin
Ağacını kesmek günahların en büyük olanıydı. Mısırlıların zeytin ağacının
yapraklarını ezerek elde ettikleri, krallarını mumyalamakta kullandıkları
kıymetli yağ... Sezar’ın Tacı da Zeytin dalındandı. Yapılan müsabakalarda
kazanan sporculara Zeus’un kutsal korusundan alınan Zeytin
Dallarından yapılan taç takılırdı. Ayrıca Kazanan Atletlere 140
Amfora Zeytinyağı verilirdi. Zeytinyağı, maddi zenginlik ve sağlık
kaynağıydı.
Yaşamın sürekliliğini gösteren ağaç... Barış, sevgi,
dostluk, sağlık, zafer, ölümsüzlük, bilgelik, akıl, başarı ve adalet simgesi...
İşte bu yüce ağaç, gövdesi kurusa bile köklerinden yeniden filizlenir. Ve yaz -
kış daima yeşildir zeytin ağacı...
Hâkimler Kitabı'nda geçen bir öykü, ağaçların kendilerine
kral seçmek için ilk olarak zeytin ağacına başvurduklarından bahseder:
"Vaktiyle ağaçlar, kendilerine kral meshetmek için gittiler ve zeytin
ağacına dediler: Bize kral ol. Ve zeytin ağacı onlara dedi: Allah'ın ve insanın
bende sena ettikleri (övdükleri) yağımı bırakayım ve ağaçlar üzerinde
sallanmaya mı gideyim?" Zeytin ağacından "hayır" yanıtını
alırlar. Çünkü o insanlığa hizmeti görev kabul etmiştir. Başka şeyde gözü
yoktur. Şimdi ise bu kutsal ağacı kesmek için, üstelik doğaya aşırı derecede
zarar verecek, doğanın ve o bölgedeki belki de insanların yok olmasına neden
olacak bir Termik Santral için kıyılıyor bu ağaçlara. Değer mi?
Tapusu köylülerin elinde olmasına rağmen zeytin ağaçlarının
olduğu araziler köylü geçişine engellenmiş. Zeytin ağaçlarına ve arazisine
sahip çıkmak isteyen köylü ise darp edilmektedir. Üstelik devlet buna seyirci
kalmaktadır. Arazisine sahip çıkmak isteyen köylü darp ediliyor bir de
kelepçeleniyor, hukuk ayaklar altında çiğneniyor ve devlet sessiz. Şirket nasıl
ve hangi gücü arkasına almış ki böyle pervasızca hareket edebiliyor? Ahmet
Arif’in şiirinde dediği gibi Yırca’da taşları bağlamışlar, köpekler başıboş
geziyor.
Soma’da tam bir hukuksuzluk hali, yargısal körlük yaşanıyor.
Acele kamulaştırma, bütün her şeyin mutlak kararı gibi gösteriliyor. İlçe Tarım
Müdürlüğü, kendilerinin zeytin kesme izni vermediğini söylüyor. Soma ve Manisa
belediyeleri, bölgenin planlarında tarım alanı olarak geçtiğini belirtiyor.
Yani orada ancak zeytincilik yapabilir deniyor. Ancak vali, kaymakam, savcının
tutumu nedeniyle jandarmanın da elini kolunu bağlayan bir idari zafiyet var.
Devlet köylüye sahip çıkmıyor. Oysa Atatürk “Köylü milletin efendisidir”
demişti. Ve bugün gelirken “Milletin hizmetkarı olacağız” sloganı gelenler
milletin efendisi köylüye her türlü eziyeti reva görüyor.
O bölge 1. sınıf tarım arazisi olarak geçiyor. Soma’nın
oksijen kaynağı aynı zamanda o zeytin ağaçları. Şimdi onları keserek o bölgeyi
nefessiz bırakmak, hatta daha da beteri yok etmek istiyorlar. Bu şirket ve diğerleri yaşamı tehdit
ediyorlar ve devlet bunlara kol kanat geriyor. Bu güzelim ülkenin doğası ve
insanları yok olsa kimsenin umurunda olmayacak gibi. Umarım ki bu gidişe bir son verilir. Termik
santralı yerine neden rüzgar santraları yapılmıyor? Neden doğaya, insanlara
zarar vermeyecek yöntemler devreye sokulmuyor? Bu güzelim ülkeden ve
insanlarından bu kadar mı nefret ediliyor?
İlerleme zannediliyor bu yapılanlar. Oysa asıl ilerleme
doğaya tek bir zarar vermemektir. Evet elektrik üretilmelidir ama tek bir ağaç
kesilmeden, tek bir nehir yok edilmeden. Ki doğa bize bunu yapmamız için türlü
imkanlar vermiş. Rüzgar enerjisinden faydalanabiliriz. Güneş enerjisinden
faydalanabiliriz. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili, dalgalardan
faydalanabiliriz. Ama ne yapılıyor ülkemizde ha bre termik santral açılıyor,
yapılıyor. Üstelik termik santrallerin doğaya, bulunduğu bölgedeki insanlığa
zararları bilinmesine rağmen.
Unutulmasın ki kesilenler zeytin ağacıdır ve mitoloji zeytin
ağacına zarar verenlerin kaderini çok iyi anlatmıştır. Rant uğruna insanlığa ve
doğaya zarar verenler kendilerine ve çocuklarına da büyük zararlar
verdiklerinin farkındalar mı acaba? Zeytin ağaçlarını kesmeyin efendiler.
Doğaya kıymayın. Köylülere kıymayın efendiler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder