18 Ocak 2011 Salı

Prof. Dr. Muazzez İlmiye ÇIĞ

Prof. Dr. Muazzez İlmiye ÇIĞ
12 HAZİRAN 2011 "Parlâmenter" SEÇİMLERİNDE NE YAPMALI?...
Vatanın bu günkü durumuna içi yanıp düzeltmek isteyen Partilere bakıyorum  durmadan yeni partiler ortaya çıkıyor. 
Seçim yapıldığında, halkımız hangisine oyunu vereceğini şaşıracak, oylar yine AKP ye gidecektir. Çünkü  onun maddi ve manevi bakımdan arkası çok kuvvetli .
Ben bir siyaset insanı olmadım. 
Bu demek değidir ki, siyasetten uzak kaldım. Devrimimizi başından bu güne kadar izleyen, neyin yanlış, neyin doğru olduğunu  düşünen bir insanım. Gençlerimiz  ve halkımız kuran kursları ve İmam hatiplerle   dinli dinsiz, türbanlı türbansız diye ayrıldı. Töre cinayetleri aldı yürüdü.   Korkunç bir şekilde iç savaşa doğru gidiyoruz. Dışarıdakiler de bunu dört gözle bekliyor ve olması için ellerinden geleni esirgemiyorlar. İçimizdeki hainler de onlardan aşağı değil. Bunları görmemek için artık kör olmak gerek. 
Peki ne yapalım?  
Herkes bunu soruyor. 
Ben de sordum ve soruyorum hep. 
Sonunda  kendime göre bir çözüm yolu buldum:
"Kanımca şimdi ayni siyasal düzeyde olan, yani ülkenin laik, bağımsız ve Atatürk’ün ön gördüğü bir ülke olmasını candan isteyen partiler birleşmeli.  Başkanlardan bir milli konsey teşkil edilmeli. 
Hiç biri ben baş olacağım hevesine düşmemeli. Bu konseyin üstünde  onu denetleyen  Sayın Necdet Sezer veya Sabih Kanadoğlu gibi dürüstlüğü ile tanınmış birisi  olmalı. 
Konsey üyeleri daha başından mal varlıklarını açıklamalı. 
Açık bir program hazırlanmalı. Konsey üyeleri arasında yapılacak işler bölünmeli ve sıkı bir işbirliği arasında çalışılmalı. Borçlar nasıl ödenecek, varlıklarımız nasıl değerlendirilecek, milli eğitimimiz nasıl düzenlenecek, açıklanmalı. Demokrasiye karşı yapılan kanunlar düzeltilmeli. 
En önemlisi Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK gibi din adamlarımızdan dinimizin doğru anlaşılması için yaralanılmalı. 
Halkımız İmam Hatiplerde ne yazık ki, cahil yetiştirilen din eğitmenlerinin elinde dinle ilgili olmayan yalan yanlış bilgilerle eğitiliyor. 
Bütün bunları göz önüne alacak, böyle bir partinin veya kuruluşun seçimi kazanacağından kuşkum yok. 
Seçim kazanılıp bir devre Atatürk’ün önerdiği ve ülkemizin şartlarına göre devlet rayına oturtturulduktan sonra ikinci veya üçüncü devrede isteyen partisini alıp kendi başına siyasetini yürütebilir. 
Bunlar hangi partiler olabilir? 
Laikliği pek anlamayan ve çeşitli yolsuzluklarla kirlenmiş partiler olamaz. . Yeni kurulan ve ya yalanla, hırsızlıkla kirlenmemiş ve ayni çizgideki partiler olmalı. İşçi Partisinin böyle bir kuruluşa katılacağını zannediyorum. Hak ve Eşitlik Partisi, Tuncay Özkan’ın, Mümtaz Soysal’ın partileri ile CHP olmalı, CHP Ben yalnız gireceğim seçime derse kazanmasına olanak olmadığını anlaması gerek. 
Abdullatif Şener’in kurduğu parti de buna katılabilir. 
Çünkü o gerçek imanlı dürüst bir kimse olarak görünüyor. 
Bu partilerin bunu kabul edip etmeyeceklerini bilmiyorum. Herkes, ben ondan üstünüm, derse olamaz.  Ama Kurtuluş savaşı zihniyetiyle vatanımızın bugün buna ihtiyacı var, düşüncesiyle kalkışılırsa  olur." 
Saygılarımla.   
Prof. Dr. (Türkolog) Muazzez İlmiye Çığ   
15.12 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder